We stand with the Guerrilla!


Our comrades in the tunnels of Zap and Metîna are fighting against the occupying Turkish army - we call on all our friends to show them we stand by their side!

Yedi yıl önce, Rojava’da milyonlarca insanın hayatını kökten değiştirecek bir devrim başladı. Kürtler kendilerini Esad rejiminin diktatörlüğünden kurtardılar ve kendilerini yöneten konseylerde, yerel idarelerde ve kooperatiflerde örgütlemeye başladılar. Özellikle, kadınların özerk örgütlenmesi, toplumsal devrimin arkasındaki itici güç haline geldi. İslam devletine karşı mücadele boyunca, bugün milyonlarca Kürt, Arap ve Hristiyanın barış içinde bir arada bulunmalarını garanti altına alan benzersiz, çok etnikli ve çok dinli bir proje geliştirildi. Kuzeydoğu Suriye Demokratik Federasyonu, barışçıl ve demokratik bir Ortadoğu vizyonunun eşsiz bir örneğidir ve bu nedenle her zaman hem bölgesel güçlerin hem de emperyalist devletlerin bağrında bir diken olmuştur.

Geçtiğimiz günlerde ve haftalarda Kuzeydoğu Suriye Demokratik Federasyonu’na karşı tehditler yeni bir seviyeye ulaştı. Tanklar ve ağır silahlar zaten Türkiye sınırında bekliyor, F16 savaş uçakları gitmeye hazır ve Türk işgal ordusu Demokratik Federasyonu yok etmeye hazırlanıyor. Geçtiğimiz günlerde ve haftalarda Kuzeydoğu Suriye Demokratik Federasyonu’na karşı tehditler yeni bir seviyeye ulaştı. Tanklar ve ağır silahlar zaten Türkiye sınırında bekliyor, F16 savaş uçakları saldırıya hazır ve Türk işgal ordusu Demokratik Federasyonu yok etmeye hazırlanıyor. Onların ardından, on binlerce İslamcı çete üyesi Rojava ve Kuzeydoğu Suriye’ye yürüyecek. Bunun anlamı, Türkiye’nin işgal ettiği bir bölge olan Afrin’de her gün gördüğümüz şeyler: cinayet, tecavüz, işkence ve yerel halkın zorla sürgünü. Yeni bir savaş Suriye’yi ve Orta Doğu’nun tamamını yenilenen kaosa sürükleyecek ve yüz binlerce insanı Türk askeri birliklerinden ve İslamcı paralı askerlerden kaçmaya zorlayacaktır.

Hepimiz bu devrimi savunma sorumluluğumuzu yerine getirmek için üzerimize düşeni yapmalıyız!

Türkiye, ABD, NATO ve Avrupa ülkeleri arasındaki askeri, ekonomik ve diplomatik işbirliği açığa çıkarılmalı ve politik olarak saldırıya maruz kalmalıdır. Erdoğan’a, onun rejimine ve savaşına destek yok! Türk imha politikasına silah tedariği ve mali ya da siyasi yardım yok!

Demokratik hareketler eğer konuyu gündeme getirmeye karar verirse: medyada, sokaklarda, fabrikalarda, işyerlerinde ve ülkelerin okullarında Türkiyenin savaş planlarına karşı ortak bir güç geliştirebiliriz. Ülkelerimizde Türk faşizmi ile işbirliğini önleyebilecek kalıcı bir siyasi direniş inşa etmeliyiz.

Türk işgalinin başlangıcı X gününe gelirse: sokaklara çıkın, harekete geçin, işgal edin, aksatın ve engelleyin! Devlet dairelerindeki ve şirket merkezlerindeki sorumlulara, onların savaşları hakkındaki düşüncelerinizi gösterin! Birlikte Türkiye’nin saldırganlık savaşını durdurabiliriz! Kuzey Suriye’ye karşı savaşa hayır!

Kuzeydoğu Suriye’deki devrim kazanacak, faşizm ezilecek!

Scroll to Top