[vc_row][vc_column][vc_column_text]

English | Polish | Portuguese | French | German | Arabic

#Riseup4Rojava, #WomenDefendRojava ve #DefendRojava’dan bir çağrı

Türk ordusu ve cihatçı müttefikleri tarafından 9 Ekim 2019’da Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Federasyonu’na karşı başlatılan saldırganlık savaşı beraberinde küresel bir dayanışma ve direniş süreci getirdi. Geçtiğimiz haftalar, Kuzey Suriye halklarının direnişinin ataerkilliğe, faşizme ve kapitalizme karşı küresel mücadeleden ayrılmaz olduğunu hepimize açıkça belirtti. Dünyanın her yanında, milyonlarca insan sosyal adalet için ve kapitalist sömürüye karşı protesto gösterisi yapıyor. Şili, Bolivya, Kolombiya, Lübnan, Irak, İran, Tunus ve Katalonya protestoları bir sosyal adalet dünyası için çağrıda birleşiyor.

Türkiye’deki faşizmi parçalamadan, Kürdistan’ın diğer bölgelerinde ve Orta Doğu’da demokratik bir başarı elde edilemeyeceği gösterilmiştir. Yakın zamana kadar, Kuzey ve Doğu Suriye ülkede bir istikrar vahasıydı. Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi altında, çeşitli etnik ve dini kökenden 5 milyon Suriyeli – Kürtler, Araplar, Hristiyanlar (Ermeniler, Asurlular, Keldani ve Süryaniler), Türkmenler, Çeçenler, Aleviler ve Yezidiler – barış içinde bir arada yaşadılar.

Bu bir yandan Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) ve YPG ile YPJ öz savunma savaşçılarının Türk faşist devletini ve uluslararası güçleri Türk saldırganlığını sözde anlaşmalar ve ateşkeslerle sınırlamaya zorlayan direnişiydi. Ve öte yandan, Rojava’ya bir umut köprüsü oluşturan dünya çapında sayısız şehirde yüz binlerce insandı.

Rojava’ya karşı uluslararası koalisyon

Rojava’ya karşı uluslararası politikalar – Türkiye’nin doğrudan savaş politikası olsun, ABD, Rusya ve AB’nin dolaylı desteği ya da BM gibi uluslararası örgütlerin cahilliği olsun – Rojava’daki devrime karşı uluslararası bir koalisyonun var olduğunu gösteriyor. Bu koalisyon Kuzey ve Doğu Suriye / Rojava’daki yeni alternatif demokrasi ile yaratılan daha iyi bir dünya için umutları yok etmeyi ve Kürdistan’ın uluslararası sömürge statüsünü korumayı hedef alıyor.

Rojava’da radikal demokrasi, kadın özgürlüğü ve ekoloji temelli bir sistemin kurulması, Kürdistan’daki devrim ve tüm Ortadoğu’nun demokratikleşmesi için tarihi bir adım. Bu zafer, dünyayı büyüledi ve bölgenin tüm topluluklarına ses veren bir öz yönetim sistemi kuran bölgenin ezilen halklarına yeni bir başlangıç sağladı. Rojava ile olan uluslararası dayanışma, kurtuluş mücadelesinin uluslararası ve sınırsız olduğunu gösteriyor.

Normallik halini kırmak

Faşist Türk rejiminin kitlesel imha kampanyası tüm şiddetiyle devam ediyor. Binlerce siyasi mahkûm, dünya kültürel mirasının, doğanın ve Kürt kentlerinin yok edilmesi, zulüm idareleri, oy kullanma hakkının fiilen kaldırılması ve Rojava’ya yönelik saldırılar ve etnik temizlik ile kendisini ifade ediyor. Bu saldırılar uluslararası devletler topluluğunun desteğiyle gerçekleşiyor. Kuzey ve Doğu Suriye halkları, direnişleriyle bizi devrimi savunmak ve onu küresel demokrasinin beşiği haline getirmek için mücadeleye çağırmaya devam ediyor.

Bu düşünceyle, 14 Aralık 2019‘da uluslararası bir eylem günü için çağrıda bulunuyoruz. Türk saldırganlığına karşı öfkemizi, birlikte sokaklara ve meydanlara taşıyalım Normallik halini kıralım. Cinayetler sürdükçe direniş te devam etmeli.

Halkların dünya çapındaki direnişiyle dayanışma! Faşizme ve ataerkilliğe karşı hep beraber!

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]
Scroll to Top